Şarkıcı, bestekar ve yazar Ege, Art Symrna Restaurant’ta Eylül Aşkın ile bir araya geldi.
“Son altı ayda yüzbin kilometre yol yapmışım.” ,“Ortalama kitap yazma sürem bir ile iki ay arası.” , “Şarkıcı olmak için ses güzelliğine ihtiyaç yok.” gibi dikkat çekici açıklamalarda bulunan Ege ile çocukluğu, erken dönem sanat hayatı, müziği ve yazarlığı üzerine derin bir sohbete daldık.
“Müzik zevkimi geliştiren küçük abimdir.”
Abisinin yurtdışından getirdiği İngiliz müzik gruplarının ve klasik müzik bestecilerinin plakları ile büyüyen Ege, “Sanılanın aksine sokak müziğiyle büyümedim. Ama tabi ki o gelişimin içinde konserlerine gidip hayranlıkla izlediğim adamlar oldu: Yeni Türkü, Fikret Kızılok, Bülent Ortaçgil. O kadar büyük işleri yapan adamların bir o kadar mütevazi ve sakin olmaları bana bir rol model olmalarını sağladı.”
“Besteciliğimin temel sebebi Fa Majör akoru basamamam oldu.”
Besteciliğinin gitarda bare basamaması sonucu geliştiğini açıklayan sanatçı, “Bare basmam gerekiyordu ve çoğu şarkıyı çalamıyordum. Dedim ki başkalarının şarkılarını çalacağına, kendin şarkı yap. Fa majör yerine Mi Minör basmaya başladım. O hayatımı kolaylaştırdı.” dedi.
Otuzuncu Yılında Plak Çıkaracak
“Bugüne kadar bir best of planım yoktu. Ama her halükarda sevilen bir dokuz, on tane şarkımız var, onları çıkartıp, 2025’in 17 Ağustos veya 15 Ağustos’unda bir plak olarak çıkarmak. Tam otuzuncu yıl olacak çünkü.”
Yazarken Müzikten İlham Alıyor
Eylül Aşkın’ın “Yazarken nelerden ilham alırsınız?” sorusu üzerine her kitapta farklı şarkılar dinlediğini ifade eden sanatçı, “Mesela İsyan’ı yazarken Mario Frangoulis, Asil Dedenin Düğünü’nde Azerilerin müthiş bir şarkıcısı vardır Reşid Behbudov, Türkiye’de bildiğimiz o bütün Azeri şarkılarını ilk söyleyen adamdır, onu dinlemiştim. Kedice Bir Sevda ve Kedice Bir Tutku’yu yazarken de 70ler İtalyan retro şarkıları dinledim.” dedi.
‘Kedice Bir Sevda’ Film Olabilir
Yapımcı bir arkadaşının ‘Kedice Bir Sevda’ isimli kitabının filmini çekmek istediğini fakat hikayeyi kısa bulduğunu, bu sebeple kitabın devamı olarak ‘Kedice Bir Tutku’ isimli ikinci kitabı kaleme aldığını açıklayan Ege, “Bu seriyi uzatabilirim.” diyerek serinin muhtemel üçüncü ve son kitabı Kedice Bir Veda’ya da göz kırptı.
İlgi Alanı Edebiyat ve Müzik ile Sınırlı Değil
Kültüre dair diğer ögeleri ve sanatın diğer dallarını da önemsediğini ve takip ettiğini belirten Ege, turne ve seyahatleri ile ilgili olarak “Resime ve heykele meraklıyım. Bu gezmelerim esnasında bir sokak mutfağını merak ederim, geleneksel yemek ne var, onu bulmaya çalışırım, bir de muhakkak müzelere giderim. Muhakkak bit pazarını dolaşırım. Varsa plakçıları dolaşırım.” şeklinde konuştu.
“İnşallah paramız değerlenirse yeni hobilerim olacak.”
Amsterdam ziyareti sırasında oradaki ikinci el plakların hala sıfır plak fiyatına satılmasına canı sıkıldığını ifade eden sanatçı, Türk parasının değersizliği sebebiyle plak satın almak gibi bazı sanatsal zevklerinden mahrum kalmak zorunda kaldığından bahsetti.